Perdeler açıldı. Yeni sezondan hepinize selamlar. Özlemişim
oyun seyretmeyi, selamlama faslında alkışlamayı...Bu sene 1 ekimde başlar
başlamaz açtım sezonu. Hani Cem Yılmaz diyor ya daha kulenin haberi yok diye.
Biraz öyle oldu benimkisi :)
Sevim Burak’ın yazdığı oyunu İskender Altın yönetiyor. Oyun
İstanbul Devlet Tiyatrolarında sahneleniyor.
Konusuna kısaca değinecek olursam, hastalıklı bir karakter ve her
adımını not alan Bilal, sevgilisi Zembul ile birlikte yaşamaktadır. Zembul’un
hamile olmasından, sorumluluk almaktan korkan, askerden kaçan, bencil, sadece
kendini düşünen bir karakter Bilal...Aynı zamanda kendisine yapılabilecek
şantajlardan da kaçan biri.
Asker kaçağı olduğu için kimliğini değiştirir. Ölmüş bir askeri
pilotun adını alıp Muzaffer Seza olarak ortalarda dolaşır. Ancak Muzaffer
Seza’nın hayaleti peşini bırakmaz. Bilal ile Muzaffer Seza’nın ikili
konuşmaları çok etkileyiciydi. Bilal’in topuğuna dikiş iğnesinin saplanması ve
vücudunda dolaşması, mahallesini kundaklama planları, Zembul’a yaptıkları ve
dahası...Detay anlatmayacağım oyuna gittiğinizde seyredersiniz.
Oyunun dekoru Bilal’in evini yansıtıyordu. Ek mekan sahneleri de
evin kapıları açılarak biz seyircilere canlandırıldı. Bana göre oldukça
görkemli bir dekor vardı. Bilal (Fatih Topçuoğlu) ve Muzaffer Seza (Lebib
Gökhan) favori oyuncularımdı. Oyundaki enerji hiç düşmedi. Özellikle yangın
sahnesi beni en çok etkileyen sahneydi. Sahnede canlandırma açısından dekor çok
başarılı hazırlanmıştı. Emeği geçen herkesin emeklerine sağlık.
Başarılı bulduğum bir oyundu. Umarım sizler de gitme fırsatı
bulursunuz. Dilerim keyifli bir sezon olur. Tüm oyunların alkışlarının bol
olması dileğiyle. Sevgiyle kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder