Peter
Quilter’in yazdığı, Nazlı Gözde Yolcu’nun çevirdiği oyunu Yelda Baskın
yönetiyor. BBT’de sahneleniyor.
Oyuncular,
Munis Düşenkalkar, Defne Şener Günay, Didem Germen, Elif Ürse, İlkin Tüfekçi.
Oyuncuların hepsi birbirinden başarılıydı. Favorilerim Perihan (Didem Germen)
ve Fatoş (İlkin Tüfekçi) oldu. Dekor yanmış, yıkık, dökük bir tiyatroyu
başarılı şekilde anlatmıştı. Emeği geçen herkesin emeklerine sağlık,
alkışlarının bol olmasını dilerim.
Detaya
girmeden kısaca oyunun konusundan bahsedeyim. Yanmış bir
tiyatronun
miras kalması üzerine anne, eski eş, yeni eş, kızı ve sekreterinden oluşan
mirasçı beş kadının tiyatroyu canlandırma çabaları ve dayanışmaları ele
alınıyor. Tiyatro sahnesini kurtarmak için bağış gecesi düzenliyorlar. Bu
uğurda oyun sırasında sık sık Sezen Aksu’nun adı geçti. Eserin kültürümüze uyum
sağlaması bakımından güzel düşünülmüş bir detaydı.
Oyunda
zaman zaman mizahi unsurlar da vardı. Bu da oyuna renk katmıştı. Mücadeleci kadınları
görmek zaten başlı başına güzel, hele bir de kadın dayanışmasının yanına
tiyatro sevdası da eklenince muhteşem oluyor. Ayrıca tiyatro tarihinde önemli olan birkaç eserden
belirli bölümlere yer verilmesi de hoştu. Konu tiyatro olunca bu detay
fazlasıyla anlamlıydı.
Tiyatroyu
konu alan oyunları çok seviyorum. Hele bir de bir tiyatroyu yeniden
ayaklandırmak uğruna verilen çabaları oyunda bile olsa görmek insanı çok mutlu
ediyor.
Yazımı
bitirmeden, oyunun broşüründen hoşuma giden bir kesit paylaşmak istiyorum. “Yıllar
boyunca gözümüzün önündeki bir şeylerin çöküşünü, paslanmasını, çürümesini
izleriz ama dikkatimizi çekmez bile. Tam parçalara ayrılmak üzereyken son anda
herkes fark ediverir. Acil durum ilan edilir ‘Burayı kurtarmalıyız’ diye.” Son
an’a kadar, bir şeyi kaybedene kadar harekete geçemeyişimizi anlatan ne kadar
da anlamlı bir söz…
BBT’nin
yeni sezon oyununu seyretmek keyifliydi. İki perdeden oluşan ve beş kadının
başarılı performanslarını sizler de seyredin derim. Bol tiyatro ve sevgiyle
kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder