Çok
değerli sanatçı Zülfü Livaneli’nin romanını, Zeynep Avcı uyarlaması ile Nedim
Saban yönetiyor.
Ömer
ve Necla çifti tarafından hile ve yalanlarla yalısı elinden alınan Leyla Hanım,
bunu öğrenen ve Leyla Hanım’a bu süreçte destek olan, yardım edenler; gazeteci, eski bahçıvanın torunu Yusuf, aynı
zamanda Ali Yekta Bey (Ömer’in babası). Evi elinden giden Leyla’nın Yusuf ve
Roxy çiftinin evine taşınması…Bir yanda hiphop müzikle uğraşan Roxy, diğer
yanda geleneksel, yaşça büyük ama iyi eğitim almış Leyla Hanım…Farklı
kişilikteki insanların bir arada yaşamak için mecburi çabaları, sonrasında doğan
güzel dostluklar…Oyunda aynı zamanda kuşak çatışması ve farklılıklar olsa bile
sevgi ve iyi niyetin hep kazanacağı anlatılıyor.
Oyuncuların
her biri çok başarılıydı. Favorilerim; Leyla (kıymetli üstad, Celile Toyun) ve
Roxy (Dicle Alkan). Romanın sahneye uyarlanması oldukça zor iş, bir roman ancak
bu kadar güzel sahneye aktarılabilir. Biz seyircileri de fazlasıyla içine aldı
ve birçok duyguyu bir arada bizlere yaşattı. Sahne dekoru Leyla’nın yalısı ve
Beyoğlu’nda kaldığı Yusuf ve Roxy’nin evinden oluşuyordu. İki evin içini
anlatan dekor da çok başarılıydı. Oyun dokuz yıldır devam ediyor. Umarım daha
nice yıllar devam eder. Alkışları bol olsun. Başta yönetmen Nedim Saban olmak
üzere emek veren tüm ekibin emeklerine sağlık.
Oyun
sırasında ve perde arasında Zülfü Livaneli’den şarkılar dinledik. Çok
keyifliydi. Leyla’nın çocukluğunun rüya sahnesinin yansıda canlandırılması ve
baba-oğulun yüzleşme sahnesi (Ömer-Ali Yekta Bey) beni oyunda çok etkileyen iki
sahne oldu.
Umarım
sizler de bu güzel oyunu seyretme fırsatını bulursunuz. Sezon bitmeden daha çok
oyuna gidebilmeniz dileğiyle. Sevgi ve bol tiyatrolu kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder