BİSKÜVİ ADAM



David Woods’un yazdığı, Esin Eden’in çevirdiği, Nihat Alpteki’nin yönettiği Bisküvi Adam oyunu İBBŞT’de oynuyor. Bu kez yazdığım oyun, bir çocuk oyunu…

İnsanın kolayca saçmalayabileceği, rahatça şımarabileceği dostlarının, oyunda yanında olması güzel oluyor..Hele de hep beraber çocuklar gibi şendik modunda olursanız, değme keyfine. Hafta sonu daha da güzelleşiyor.

Çocukken olan heyecanımla seyrettim Bisküvi Adam’ı. Yıllar önce seyrettiğim ilk oyunun aynısı, ama tabii ki oyuncular değişmiş...Dekoru da sanırım çok benziyordu, belki aynıydı. Neyse yaşımızı ele vermeyelim şimdi J

Çocuk oyunu olması sebebiyle oldukça hareketli bir sahne ve görkemli dekor vardı. Oyundaki müzikler, şarkılar ve dekor çok başarılıydı. Karanfil, bal, şeker, acı badem … bisküvi adam onu herkes sever..Şarkıyı da unutmamışım.

Oyunun konusuna gelince, evdekilerin sesi kısılan saat Guguk Bey’i artık işe yaramıyor diye çöpe atmak istemesi ile oyunda maceraların başlaması..Mutfak arkadaşları ve Bisküvi Adam’ın desteğiyle saatin eski haline dönmesi…

Emeği geçen herkesin emeğine ve yıllar sonra tekrar sahnelemeye karar verenlerin aklına sağlık. Bende yeri ayrı olan bu çocuk oyununu yeniden seyretmek keyifliydi.

Unvanlardan, yaptığınız işten, yoğun hayatınızdan bir saat sıyrılın ve yeniden çocuk olmayı deneyin. İçinizdeki çocuğu yeniden canlandırın. Belki sizler de benim gibi, kısa süreliğine de olsa geçmişe gider ve gülümsersiniz.

Ben çok şanslıyım, annem beş yaşımdan itibaren beni her hafta sonu oyuna götürdü..Tiyatro alışkanlığımı anneme borçluyum. İyi ki..Küçük yaşta kazanılan alışkanlık daha sonra da devam ediyor. Tiyatro iyidir, daha sık gidelim değerli arkadaşlarım. Kendimizi eğlendirmek, hoşça vakit geçirmenin yanı sıra, kendi çocuklarımıza veya yakınlarımızın çocuklarına tiyatro alışkanlığını edindirelim. Tiyatro adabını, tiyatro kültürünü tüm çocukların tanıması ve dileğiyle! Sevgiyle kalın.







Yorumlar